Önce yumruk var, Uslu da atmıştı, Sonra...?

Galatasaray Kulübü diyor ki, Salonun en güzel yerini verdik..
Galatasaray Kulübü diyor ki, Mahmut Uslu da Ergin Ataman’a yumruk atmıştı..
Yumruk atan taraftar! diyor ki, makas almak istedim, yumruk asla atmadım..

Yani diyorlar ki, biz Fenerbahçeli yöneticileri 15.000 kişinin göbeğine soktuk ama, tek derdimiz manzaralı maç seyretmeleriydi.. ve yine diyorlar ki, Mahmut Uslu ya yumruk atan attı ama, Mahmut Uslu da zamanında Ergin Ataman’a atmıştı. Yani diyorlar ki, biz sizinle açık açık dalga geçiyoruz..

Bugün gelinen nokta, fanatik, holigan taraftardan, yine bu taraftarların gözünü boyamaya çalışan, terörü, nefreti, öfkeyi körükleyen sözde yöneticiler.. Onların tek derdi lanet olasıca şampiyonluğa ne olursa olsun ulaşmak ve bunun için de akıllara gelebilecek her türlü çirkefliği büyük bir yüzsüzlükle yapabilmek..

Dün maç sonunda saha içerisine bakıp Galatasaray’ı sezonun genelinde oynadıkları basketbol ve hakettikleri şampiyonluktan dolayı tebrik etmek isterken, yine saha dışında yaşananlarla bambaşka duygularla besleniyorum..

Bir adam düşünün ki, hem maç öncesi hem maç esnasında Fenerbahçe İkinci Başkanı’na yumruk atabilme cüretini gösterebiliyor. Maç öncesi atıyor, yetmiyor, salonun içerisinde de aynı hareketlere devam ediyor.. Kanun, kural nasıl olur da o adamın salona alınmasına izin veriyor.. Nasıl olur da bir şampiyonluk kupası için bu kadar acizce hesaplar içerisine girilebiliyor..

Ve bu insanlar nefret tohumları ekmeye devam ediyorlar, bir sonraki karşılaşma hangi salonda olursa olsun orada neler olacağını umursamıyorlar bile..

Herşeyden önce sporu çok seven bir sporsever olarak bu ülkede bu işe inancımı kaybedeli cok oldu. Rakiplerine düşmanlığı kendi takımlarına olan sevgilerinden çok üstte tutan taraftarlar olduğu sürece, bu taraftarlara yaranmaya çalışan esas holigan yöneticiler olduğu sürece bu ülkede konuşacağımız tek şey “ kaybettiğimiz değerlerimiz” olacak.

Kimin umurunda değil mi? Varsın şampiyon olunsun, değerlerin de, rekabetin de canı cehenneme!

İçimde hissettiğim bu kızgınlığın, öfkenin bir parçası da Fenerbahçeli Kadın Basketbolculara.. Fenerbahçe forması giyen her kim olursa olsun, mücadele etmek birinci görevidir.. O salona gelmeden maçı kaybetmiş bir oyuncu grubuna ( antrenör de dahil ) ne yazık ki tahammülüm yok.. Daha çok maçlar, şampiyonluklar kazanıp kaybedeceğiz ama, kaybederken böyle eğilmemeli Fenerbahçeli..

Yazık ki bu ülkede para, sporu da çoktan ele geçirdi..

Twitter: torhun