Spor yazarları Fenerbahçemizin Konyaspor zaferini değerlendirdi...
İşte yazarların görüşü...
Gürcan Bilgiç - Sabah
Baskıya yanıt vermek önemliydi. Alanya ile beraber kal, M.United'a teslim bayrağı çek ve Aziz Yıldırım tartışılmaya başlansın. Bunun üstüne ligin en sert deplasmanlarından birine ve en organize takımının karşısına çık. Tam bir kırılma haftasında, tekrar takım haline gelmenin formülünü bulmaları önemliydi. Büyük takım refleksi budur. İlk 45 bittiğinde rakibe tek şut attırmamış bir Fenerbahçe varsa, mücadeleler darbeli ve tavizsiz ise, oyuncu grubunun "yeniden" demeye karar verdiğini anlarsınız. Topu rakipten kapmak adına bu kadar agresifliğe rağmen, ofansif olarak yine Lens'in ayaklarına bakıyorlardı.
Ali Koç'un "buradayım, adayım" açıklaması ile birlikte kulüpteki dengeler de değişecektir, Aziz Yıldırım'ın takıma olan yaklaşımı da. Kalan haftalarda çok ilginç şeyler duyacağız, seyredeceğiz. Sadece takım olarak değil, kulüp olarak da Fenerbahçe "yeniden" diyebilir.
Ercan Güven - Milliyet
Burada futbol değil, skor önemli… Sahada, tribünde ve saha dışında gerilip adeta kopma noktasına gelen Fenerbahçe, Konya’dan penaltı golüyle aldığı galibiyetle tüm dertlerinden kurtulmadı ama derin bir nefes aldı. Sorunları çözmek için sıraya koyacak zaman kazandı her şeyden önce. Puan cetveline bakacak cesareti buldu. Gelecek için söyleyecek sözü oldu. Futbol sonra!
Serkan Akcan - Fanatik
İktidarları güçlü kılan muhalefetlerdir. Aziz Yıldırım’ın başkan seçildiği 1990’ların son çeyreğinde Fenerbahçe camiasında anlamsız grup çatışmaları vardı. Yıldırım yıllarca bu grupları yok etmek için çabaladı. Başardı da. Gelgelelim Aziz başkanın bu zaferi camiadaki muhalefet tanımını değiştirdi. Muhalif ile düşman arasındaki çizgi çok inceldi. İktidara karşı eleştiri getiren ya da koltuğa Aziz Yıldırım’dan sonra aday olanlar muhalif midir düşman mıdır? Mesela Ali Koç... Medeni bir şekilde, olağan genel kurulda aday olacağını söyledi. Fenerbahçe camiasının şimdi Ali Koç’u düşman değil muhalif bir ses olarak görmesi gerek. Neticede başkanları taraftar değil delege seçiyor. Tersi olsaydı zaten Ali Koç başkanlıkta 2. dönemini yaşıyor, bir çok kulüp başkanı da evinde oturuyor olurdu.
Yalçın Türk - Fanatik
Fenerbahçe, ilk yarıda Konyaspor’a karşı oyunu kendi yarı alanında kabul etti. Kenarları kapatan Fenerbahçe, merkezi de sağlam kontrol edince, Konyaspor’a oyun alanı bırakmadı. Rakibi durduran Sarı-Lacivertliler, Lens’in inadıyla üçüncü bölgeye çıkabildi. Hollandalı’nın sağ kanat baskınlarına Konyaspor, önlem alamadı. Lens; Şener, Emenike destekli zaman zaman etkili ataklar organize etti. Sarı-Lacivertliler, sorunlu ve moralsiz gittikleri Konyaspor deplasmanından 3 puan alarak, bir ölçüde yara sardı.
Levent Kalkan - Milliyet
Advocaat'ın; Van Persie, Emenike ve Lens'i 11'de oynatmak için bulduğu formül bana göre doğruydu. Emenike en önde, Van Persie 10 numara pozisyonunda, Lens sağ kulvarda oyuna başladı. Mehmet Topal ve Josef'in desteklediği bu usta ayaklar 35 dakika boyunca maça genelde hükmetti ancak Konyaspor ilk devre biterken oyunda dengeyi sağladı. Yeşil-beyazlılar, Skrtel'in ekstra performansı olmasa beraberliği de bulabilirdi.