"Saraçoğlu kalemiz olacak ve kimse yıkamayacak!" Daum çok iddialı. Diyor ki: "Burası Kadıköy, Buradan Çıkış Yok!"



İddialı olmak, iddialı yaşamak onun karakterini en iyi şekilde yansıtıyor... Avusturya'da çalıştırdığı A.Wien ile duble yapmış, hem lig, hem de kupayı omuzlamıştı... Ama bunlar onu asıl hedefine bir türlü taşımıyordu... Christoph Daum her zaman büyük düşünür, büyük oynardı. F.Bahçe'den gelen teklif onu heyecanlandırmıştı... Alman çalıştırıcı ve asistanı Murat Kuş ile Boğaz’daki Poseidon Restaurant’ta bir yemek yedik, enine boyuna konuştuk... Söyleşiye Şükrü Saraçoğlu'nun atmosferiyle girdik. Daum, Kadıköy'ün büyüsünü anlatırken, Türkçe konuşarak, "Orası bizim için bir kale olmalı. Bu kale de yıkılmamalı. Sarı lacivertli taraftarların dilinden düşmeyen, 'Burası Kadıköy, buradan çıkış yok' sözlerini gerçekleştirmeliyiz" diye konuştu. Ligin başlamasına kısa bir süre kala transfer çalışmalarının devam ettiğine değinen Alman çalıştırıcı daha sonra konuşmasına şöyle devam etti:

"Yeni transferlerle ilgili hala kafamda düşünceler var. Hedefimiz her pozisyonda iki alternatif kurmak. Bunu henüz başarmış değiliz, bekliyoruz. Önümüzdeki yıl profesyonel anlamda 20 yılımı dolduruyorum. Bu zorluklar her kulüpte yaşanabilir. Yönetimle çözmek için çaba harcıyoruz.

Bunları planlamak için hep zamana ihtiyaç var. A.Wien'de duble yapmak istiyordum. F.Bahçe için son günlerde konsantre olamadım, duble yaptıktan sonra anlaştım ve zaman daraldı. O esnada herşeyi gizli tutmak zorundaydım. Orada huzursuzluk ortamı oluşturmaya hakkımız yoktu. O dönem içinde görüşmeler sürüyordu ama imzalanmış bir şey yoktu. Ayın 1’inde kupa finali oynandı. Sonra sözleşmeyi imzalayıp çalışabildim. Zaman daraldı. Bunu yarım senelik bir döneme yayarsanız, daha iyi sonuç alırsınız.

F.Bahçe'de sadece sahada oynayacak takımı değil, takımın etrafındaki insanları da yeni kurduk. Kısa sürede bu ekibi birbirine kaynaştırmak zorundayız. Çok büyük bir potansiyel var. Benim buradaki amacım, saha bakım elamanından, yönetimin en tepesindeki herkesi bir aile ortamı içine sokmak. Herkes birbirini aile içinde görmeli. F.Bahçe'de şartlar her zaman mükemmeldir. Herkes kendini bir birey olarak görmeli. Herkesin birlik beraberlik içinde olması gerekiyor. Takımı destekleyen taraftar, 'Aşağıda izlediğimiz takım varını yoğunu ortaya koydu, maalesef kötü sonuç aldı' yorumu yapmalı.

Taraftarlara şunun sözünü verebilirim. Gerekli olduğu takdirde 24 saat çalışırım. Her fedakarlığı gösteririm. Şu anda Hakan Kutlualp'in yaptığı gibi. Onunla sürekli telefonla konuşuyoruz. G.Amerika'da gecesini gündüze katıyor. Biz yapacağımız transferlerde de iyi kaliteye sahip oyuncuları transfer etmek istiyoruz. Vasat oyuncu almak istemiyoruz. Kaliteli futbolcu alacağız. Bu da zaman alıyor. Şu anda isterseniz, 100 tane Brezilyalı getiririm. Ama amaç bu değil. Luciano, Corinthians'ın kaptanıydı. Onları almak basit iş değil.

Şu ana kadar bir konsept düşündüm. Her şeye ulaşmış değilim, büyük bir bölümünü tamamlamış durumdayım. İlk dönem için gerekli olanları elde ettik ama tamamlamadık. Herkesin dikkatini çekiyordur, takım çok genç. Tüm Fener camiasının görmek istediği, genç, mücadeleci, koşan ve sahaya ateşini yansıtan bir ekip. Oyuncularımızı bu kriterler doğrultusunda seçtik. Futbolcu karakterine de özen gösterdik. Elimizdeki oyuncular bazı şeyleri değiştirmek zorunda olduklarının farkında. Bunu da davranış biçimleriyle gösteriyor. Bundan da çok memnunum.

Avusturya'da para ve başarı vardı. F.Bahçe'yi tercih ediş şeklimi şöyle anlatabilirim. İki tane bayan var. Birisi çok zengin bir ailenin kızı. Evlenirsen hayatını garanti altına alabilirsin. Diğer tarafta ise size heyecan veren bir bayan var. Benim durumum buna benziyordu. Ön eleme oynayıp, ders alıp, UEFA'da iki tur geçip Avusturya şampiyonu olabilirdik. Benim hedeflerime hitap etmiyordu. F.Bahçe'yi Avrupa vitrinine çıkarmak istedim. Tutkuyu, Türkiye'yi sevdiğim için duygularıma, hislerime hitap edeni seçtim. Avusturya kafama hitap eden, Fenerbahçe kalbime hitap eden hedefti.

Tekrar Türkiye'de olmaktan inanılmaz mutluyum. Daha önce Beşiktaş'ta iki kez görev yaptım. İkinci vatanım diyordum ama artık Fenerbahçe ailesindeyim. Amacım uzun yıllar hizmet vermek. Gelip gitmek, çingene hayatını istemiyorum. Artık buranın bireyi olarak kalıp büyük başarılara imza atacağım. Şu anda çok büyük değişiklikler yaptık. Hedefimiz önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi olacak. Ocak sonuna kadar transfer şansımız var. Birazcık sakinlik lazım. Neyi doğru yaptık, neyi yanlış yaptık iyi süzmeliyiz. Yeni oyuncuların doğru olduğuna inanıyorum. Hepsine güveniyorum. F.Bahçe için yüreklerini sahaya yansıtacaklarına inanıyorum.

Hedef takım ruhu, birlik beraberlik. Şu anda onu oluşturuyoruz. Büyük aşama katettik. Bana göre endişelerim sadece şu noktada: Tecrübesizlik. Genç oyuncularda henüz yeterli tecrübeye sahip değiliz. Bu tecrübesizliği de inancımız, tutkumuz, savaşmak ve koşmakla dengelememiz gerekiyor. Her şeyini veren ve savaşmaya her zaman hazır olan kaybedebilir ama savaşmayan baştan kaybeder. Fenerbahçe taraftarına şunu söylüyorum. Vereceğim sözleri gerçekleştirmek istiyorum. Söz vermek yetmiyor, yaptıklarımı görecekler.

Diğer takımlar da büyük gelişme kaydetti. Sadece altyapı ve futbolcular değil, elde etmiş oldukları sonuçlardan ne kadar geliştiklerini gösteriyorlar. İki tane Ankara takımı, G.Antep, Trabzon gibi güçlü rakiplerimiz var. İyi bir gün yakalarsa, Adana ve İstanbulspor büyük takımlara çelme atabilecek kapisetede. Türkiye Ligi’ni çok dengeli görüyorum. Bu da Türk futbolu için bir avantaj. Mücadele oranı dengeli olunca, futbol gelişiyor ve uluslararası alanda sıçrama yapılıyor.

Yusuf Şimşek hazırlık döneminde inanılmaz çıkış yaptı. Son dönemde hiç çalışmamıştı. Bu sezon önemli bir oyuncum olacak. Alex geldiği zaman Ümit Özat yedek soyunacak diyenler yanılıyor. Alex, Luciano, Ümit Özat'ın bir arada oynaması gibi bir alternatifimiz var. Kaptanlık konusunda herhangi bir sorunumuz yok. Bunu takım içinde konuşarak çözeceğiz. İlk maçtan sonra sahaya kimin kaptan olarak çıkacağına karar vereceğim. Ümit her zaman kaptan olarak muhatap olabileceğim karakterde bir oyuncum.

Türkiye çok farklı hayat tarzı olan bir ülke. Her ne kadar ekonomik şartlar iyi olmasa da, insani ilişkiler, candanlık, dostluk ve arkadaşlık çok güzel. Türkiye ve Türk insanı zor anlarda, diğer ülkedeki insanlar gibi ağlamıyor, mücadele veriyor. Almanya'da Türk yemeği de yiyebiliyorsun ama aynı tadı alamıyorsun. İstanbul'un tarihi yerlerini defalarca gezdim. Ama her defasında bir misafirim gelince, onunla birlikte aynı yerleri yine geziyorum. Türkiye'ye yerleşmeyi düşünüyorum ama ev fiyatları çok pahalı. İstanbul'u çok seviyorum."

Ortega'nın geri dönme isteğine Christoph Daum'dan ilginç bir yanıt geldi. Alman çalıştırıcı, yönetimin bu oyuncu ile ilişkiyi kesmek için çaba harcadığını ima ederek şöyle konuştu:

"Yabancı oyuncular Türkiye'deki yabancı kontenjanı konusunda pek bilgi sahibi değil. Bu yüzden hala kadromuzda bulunan Washington ve Ortega ile ilgili sorun yaşamadık. Yönetim Bescastnih'te olduğu gibi aktif girişimle bu problemi de çözecek. Ortega benim planlamam içinde bulunan oyuncu değil. Sadece 8 kişilik kontenjanın içinde bulunuyor. İranlı Vahedi'yi uzun süredir izlettiriyordum. Sol kanatta kullanabileceğim bir oyuncu. İlerleyen günlerde kendisiyle ilgili net kararımı vereceğim.

Tuncay'ı Beşiktaş'ta görev yaptığım zaman istemiştim. O zaman ekonomik şartlar nedeniyle alamamıştık. Şu anda onunla çalışmaktan mutluyum. İnanılmaz aşama kaydetti. Sakarya'da sol kanat oynuyordu. Orada çok başarılıydı. Konfederasyon Kupası'nda kişisel tercihten ötürü forvet oynadı. Çok yönlü bir oyuncu. Benim için böyle pozitif bir oyuncuya sahip olmak avantaj. Onu da en iyi şekilde değerlendireceğim.

Kalede problem olacağına inanmıyorum. Ben daha önce Beşiktaş'ta Fevzi örneğini yaşadım. Geldiğimde Fevzi istikbal vaadeden bir isimdi. Ailevi sorunları yüzünden yararlı olamadı. Acı tecrübem nedeniyle kendimi Enke'yi almak zorunda hissettim. Recep ve Volkan yetenekli isimler. Üstelik Enke'yi üçüncü kaleci olarak düşünenler, onun Barcelona'ya birinci kaleci olarak gittiğini unutmasın.

Beşiktaş'ta Sinan Engin çok önemli bir isim. O olmazsa, başarı zor gelirdi. Elde edilen şampiyonlukta önemli katkısı var. Sergen şampiyonluğun gelişmesinde attığı ve attırdığı gollerle önemli rol oynadı. İşi bitiren adam oydu. Hem Sergen, hem de Sinan Beşiktaş'ın iftiharıdır. Beşiktaş taraftarına teşekkür ediyorum. Beni burada görmekten mutlu olduklarını ve sevindiklerini söylediler. Artık onlara komşu niyetine saygı duyuyorum.

F.Bahçe yönetimi gerek Mustafa Denizli, gerek Werner Lorant'ı sonuna kadar destekledi. Her türlü dileklerini de yerine getirdiler. Hoca ve oyuncular istenilen sonuçları alamazsa, yönetimin bununla bağlantısı nedir ki? Ben sorumluluğu kendinde aramayıp, başkalarına yükleyenleri hazmedemiyorum.

Almak istediğim oyuncular arasında Werder Bremen'e giden Ümit Davala, Trabzonsporlu Gökdeniz Karadeniz ve Leverkusenli Yıldıray Baştürk gibi isimler vardı. Yıldıray'ın kulübü yüksek bonservis ücreti istedi. Dünya piyasasına göre büyük bir rakam olduğu için alamadık. Yıldıray çok iyi bir oyuncu. Nürnberg'e ligin son maçında attığı golle bunu kanıtladı ve takımının ligde kalmasını sağladı.

Aziz Yıldırım, Fenerbahçe için bir şanstır. Onun yaptıklarını ve bu kulübe kazandırdıklarını iyi düşünmek gerekiyor. Sadece Yıldırım değil, ailesi de kulübe çok şey vermiştir. Bizler takım olarak ona çok şey borçluyuz. Şubat'ta bırakacağını söyleyen başkanımızı mutlu ederek, kalmasını sağlayacağız. Takım olarak bu yolda elimizden gelen herşeyi yapacağız.

Şenol Güneş, sadece arkadaşım dostum değil, inandığım ve destek verebileceğim antrenör arkadaşımdır. Alman Milli Takımı'nı devralmak üzereydim, hedefim 2006 yılında Dünya Şampiyonluğu'nu kazanmaktı. O zaman bunu belki başka milli takımla başarırım dedim. Bu da direkt Türk Milli Takımı için algılandı. Türkler 2006'da Almanya'daki organizasyonda kendi evlerinde gibi oynayacaklar."

Christoph Daum yemekte karşılaştığı Alman konsolosu Reiner Möckelmann ve işadamı Şarık Tara ile bir süre sohbet etti. Möckelmann, ‘Ben Beşiktaşlıyım ama çocuklarım senin yüzünden Fenerbahçeli oldu. İlk maç için bilet aldık’ dedi. Şarık Tara ise Alman çalıştırıcıyı eşiyle birlikte Enka tesislerine davet ederek başarı diledi.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi



superFB mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

  Ana Sayfaya Dön
SüperFB Anasayfasına Dön