Ol-mu-yor (Rıdvan Dilmen / Milliyet)



Maça gitmek için önce gazeteye uğradım. Necil müdür ile sohbet ederken Fanatik'in haber müdürü Hakan Can geldi. "Ya Rıdvancım sizin beş-altı attığınızı gördüm de, bizim en fazla dört attığımıza şahit oldum, bu yaşıma kadar" dedi. "Hiç beş göremeyecek miyim bu dünyada" diye de ekledi. "Ağzını hayra aç" karşılığını verdim ve maça gittik.

"Ağzını hayra aç" dedim ama ne Fenerbahçe'nin vurdumduymaz oyununu, ne de Daum'un akıl almaz yanlışlıklarını bekledim. Maça baktığınızda Fenerbahçe 3-0 geriye düşüp 3-2'ye getirebileceği maçı 5-1 kaybediyor. İnanılır gibi değil. Lyon'dan, Manchester'dan fark yiyiyorsun, ligin ilk beşinde oynayan takımlara karşı bu tür düzen ve oyuncularla çıktığında kaybediyorsun ve bunlardan ders almıyorsun. Ol-mu-yor.

Pierre, Alex, Nobre, Serhat bir arada oynarsa Galatasaray gibi eli ayağı düzgün takımlara karşı hezimetten kur-tu-la-maz-sın. Sebat maçını çevirirsin ama Galatasaray'dan fark yersin. Oyun disiplini sıfır. Sen Nobre'nin yanına Pierre'i alıyorsun. Luciano'nun ne işi var santrforda? Mahalle maçı mı oynuyorsun? Pozisyona girmediler değil, en az altı-yedi fırsat yakaladılar. O kadar forvetle bulursun zaten. Ama bir o kadar da verirsin.

Bunları yazarken Galatasaray'ın hakkını da vermek lazım. Hagi'sinden oyuncusuna kadar konsantrasyonu, oyun disiplini, arzusu daha fazlaydı. Teknik olarak maçı çözen oyuncu Necati oldu. Necati orta sahaya gelerek markajdan çıktı. Aldı, döndü, araya oynadı. İlk üç golde zaten onun payı vardı. Enteresandır Daum buna hiçbir tedbir düşünmedi. Necati'nin mevkisinde oynayan Alex'in ayağına top ilk kez 16.05'te santra yaparken değdi. Birileri Galatasaray - Fenerbahçe maçının taraftar ve camia için ne kadar önemli olduğunu mutlak surette yabancılara anlatmalı.

Serdar Tatlı tartışmasız mükemmel maç yönetti.

Rıdvan Dilmen / Milliyet



superFB mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

  Ana Sayfaya Dön
SüperFB Anasayfasına Dön