Basel, Şampiyonlar Ligi'nde bundan sonra ne yapar?
Çeyrek finale çıkacağımızı sanmıyorum. Çünkü 2 maçta 0 puanımız var. M.United, Juventus, La Coruna. Bizim için ikinci tura kalmak başarıydı. İkinci turda ilk maçta Manchester'ı yenemeyince şansımız kalmadı. O maçta büyük takım küçük takım farkını gördük.
İsviçreliler Basel'in başarını nasıl karşılıyor. Türkiye'deki gibi ulusal kahramanlar mısınız İsviçre'de?
İsviçre, Türkiye'ye benzemiyor. İsviçre'de futbol o kadar gözde değil. Basel dışında futbolla ilgilenmiyorlar, tanımıyorlar. Basel ise çok farklı. Şimdi 33 bin kişilik yeni bir stadımız var ve her maçta doluyor. (Annesi Emine Hanım araya giriyor, Murat ve Hakan'dan önce Basel maçlarını 3-5 bin kişinin izlediğini hatırlatıyor)
Dünya Kupası'nda Türkiye üçüncü oldu. Türk Milli Takımı'nı nasıl buldun?
Türkiye'nin başarısıyla gurur duydum. Ben kimin oynadığına değil kaliteye bakarım. Tek tek oyuncular için konuşmayalım. Takım olarak iyi oynadı Türkiye. Zaten Dünya Şampiyonası'nda yarı finale kalabilmek için çok iyi takım olman lazım. İlla sorarsanız Baştürk iyi oynadı derim, Hasan Şaş ve Rüştü de iyiydi.
Peki sen Türkiye'den böyle bir patlama bekliyor muydun?
Benim için aslında büyük bir sürprizdi. Ama çok sevindim, oraya kadar geldiler.
Türk takımının başarısını neye bağlıyorsun?
Yıllardır Türkiye'ye iyi antrenörler geldi. Oyuncular yurtdışına gitti, uluslararası tecrübe kazandı. Baştürk, Alpay, Emre gibi isimlerin yurtdışında oynadığı takıma iyi geldi.
Geçmişe dönmek mümkün olsaydı ve İsviçre ile Türkiye aynı anda seni milli takıma çağırsaydı Türkiye'ye gelir miydin?
Tabii ki Türk formasını taşımak isterdim. Ama biraz geç kaldılar. 1994'te İsviçre vatandaşı oldum, o zaman beni hemen milli takıma çağırdılar. Orada bir maç oynadım ve o ana kadar bana Türkiye'de hiçbir teklif gelmedi.
Türkiye ligini takip ediyor musun?
Çok Türk arkadaşım var ve onlar bana haber veriyorlar. Mesela Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı 6-0 yendiğini onlardan öğrendim (Bunu söylerken kahkahalarla gülüyor). Tabii çok sevindim. Bizim eski başkan (Aziz Yıldırım) için çok sevindim, arkadaşlar için çok sevindim. Galatasaray'ı her zaman yenemezsiniz 6-0.
Galatasaray, Lukunku ve Revivo'yu aldı. Sence bu iki transfer Galatasaray'a ne ölçüde katkıda bulunur?
Revivo Fener'de değil miydi? Gerçekten Galatasaray'a mı geçti?
Beşiktaş, UEFA Kupası'nda 4.tura yükseldi. 2000 yılındaki gibi bir Türk mucizesi gerçekleşir mi sence, Beşiktaş kupayı alabilir mi?
Takımı tanımıyorum. Yorum yapamam.
Fenerbahçeli Ortega Türkiye için lüks mü?
Ortega büyük bir futbolcu, harika bir futbolcu. Ancak her futbolcu gibi antrenör önemli, takım önemli. Ben de aynısını geçirdim. Nasıl futbol oynadığımı biliyorum ama yerin iyi değilse, antrenör seni anlamazsa işin çok zor olur. Aldığı para ise Türkiye için büyük değil, fazla değil.
Eski takımın Fenerbahçe son olarak Beschastnykh ve Rebrov'u da aldı.
Valla mı, Beschastnykh'i mi aldı? Onunla karşı karşıya oynadım Şampiyonlar Ligi'nde. Onları iki maçta da yenmiştik. Çok iyi futbolcu. İlk maçta karşılıklı mücadele ettik, o forvetti ben de defansta. İkinci maçta ise ön libero oynadı. O kadar süratli bir oyuncu değil. Ama tekniği çok iyi. Topu iyi dağıtıyor, forvetleri iyi görüyor, asist yapıyor. Ayrıca şutları oldukça etkili. Yanılmıyorsam milli takımda en çok golü o atıyor. Fener onu forvet için mi orta saha için mi aldı bilemiyorum ama ben onun ön liberoda daha iyi olduğuna inanıyorum.
Peki Rebrov?
Rusya'dan gittikten sonra onu izlemedim. Shevchenko ile oynadığı için tanıyorum. Şampiyonlar Ligi'nde başarılı bir sezon geçirmişlerdi. Hatırladığım kadarıyla sol ayağını iyi kullanan, süratli bir futbolcuydu.
Oğuz Çetin'i tanıyor musun?
Ooo.. İmparator, imparator. Aslında Oğuz Çetin'le çok yakın bir diyaloğumuz yok. Tesislere gelmişti, görüşmüştük. Çok kaliteli bir insan. Hocalığının da kaliteli olacağına inanıyorum. Elinde kaliteli bir kadro var. Bence Fenerbahçe bu sene garanti şampiyon olacaktır, Oğuz hoca başaracaktır. Galatasaray ikinci, Beşiktaş üçüncü olur herhalde.
Senin Fenerbahçe'den deprem korkusu yüzünden ayrıldığın söylendi.
Aslında ben çoktan ayrılmaya karar vermiştim. Başkanla da konuşmuştuk. Burada olamayacağımı, yaşamak istemediğimi söyledim, mantalitesine alışamamıştım, memnun değilim dedim. Takım benim için problem değildi. Türkiye'de kaliteli bir futbol oynanıyor. Ayrıca bütün ailem Fenerbahçeli. Ama Türkiye'ye alışamadım. Burası çok farklı bir yerdi. Türkiye'de serbest değildim. Maçtan sonra bir kahve içiyorsun, diskoteğe gidiyorsun rahat bırakmıyorlar. İsviçre'de böyle şeyler olmaz.
Eski arkadaşlarınla görüşüyor musun?
Löw'le hiç görüşmedim. Tayfun'u dün gördüm maçta, gol attı. Arkadaşlarla izliyordum, onun golüne sevinince (Tanıyor musun?) dediler. Tabii dedim, tanımak ne demek, onu çok severim. Ama numarasını kaybettim. Sizde varsa çok sevinirim (Röportajdan sonra iki eski dostu telefonda da olsa buluşturduk). Erol'la görüşüyordum, şimdi ne yapıyor Erol? .
Galatasaray'da 2. Terim dönemi başladı.
Birçok İtalyan arkadaşım var, bu kadar dürüst bir insan hiç görmedik diyorlar. Çok seviyorlar. Hemen İtalyanca öğrenmesi de onların çok etkilemiş. Problem bir başkanı olmasaydı İtalya'da kalabilirdi.
Avrupa'da oynayan Türk futbolcularını nasıl buluyorsun?
Tayfun'u, Nihat'ı beğeniyle seyrediyorum. Nihat'tan böyle bir çıkış beklemiyordum. Takımdan da beklemiyordum. Geçen sene küme düşmemeye oynuyorlardı. Emre'nin Lazio maçındaki gollerini görmüştüm, çok yetenekli. Okan ise uzun süre sakattı. Hakan'ın sakatlığına ve Alpay'ın kadrodışı kalmasına üzüldüm.