Uyuşturucu çetesiyle ilişkilendirilerek tutuklanan ve 5 yıla yakın yargılamadan sonra 2014’te beraat eden eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan’a kurulan ‘paralel kumpas’ın belgeleri ortaya çıktı. Belgeler, Arslan’ı mahkum ettirmek isteyen savcı Mehmet Berk’in iki defa mahkemeden yasa dışı telefon kaydı talebinde bulunduğunu, ikisinde de ret kararı alınca, yetkisi dışına çıkarak kendi kendine karar yazdığını gösteriyor. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan’ı, uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen Habib Kanat’la irtibatlı göstererek cezaevine gönderme süreci şöyle gelişti:
8 yılın kayıtlarını istedi
Şike soruşturmasını da yürüten İstanbul Savcısı Mehmet Berk, 6 Kasım 2009’da İstanbul 11.Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazarak, aralarında Emin Arslan’ın da bulunduğu 16 şüphelinin 9 Eylül 2009 tarihinden itibaren geriye dönük 8 yıllık HTS (telefon görüşme trafiği ve süreleri) kayıtlarının TİB’den alınmasına ilişkin karar istedi.
Hakim: Talep yasa dışı
İstanbul 11.Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimi, aynı gün verdiği kararda, “CMK 135. maddeye göre geriye doğru ancak 3 aylık HTS raporları istenebilir, 8 yıllık kayıt talebi yasaya aykırıdır” gerekçesiyle talebi reddetti. Mehmet Berk, mahkemenin ret kararına aynı gün itiraz etti. 11. Ağır Ceza’ya yazılan itiraz yazısında, “Bu suç örgütünü yaklaşık 1 yıldır teknik takibe almıştık, geriye dönük 3 aylık kayıtlar zaten işimize yaramaz” gerekçesini vurguladı. Ancak mahkeme, başkan ve iki üyenin kararıyla, “CMK 135. maddeye göre geriye doğru ancak 3 aylık HTS raporları istenebilir” gerekçesiyle Savcı Berk’in talebini oybirliğiyle ikinci kez reddetti. Mahkemeden istediği kararı çıkarttıramayan Savcı Mehmet Berk bu kez skandal kararı kendi yazarak imzaladı.
Arslan: Bilgi kaynağımdı
Savcı Berk’in iddianamesiyle yargılanan Emin Arslan, 2009 ‘da davası sürerken yasadışı dinlemelerle ilgili kurulan TBMM Komisyonu’na verdiği bilgide, “daha önce Ankara’da yürütülen aynı konulu uyuşturucu soruşturmasında savcılığın, ‘bilgi veren kişiyle görev gereği görüştüğü’ gerekçesiyle kendisini şüpheli veya sanık yapmadığını, dinleme kararı da almadığını; ancak dosyanın İstanbul’a gönderilerek Savcı Mehmet Berk’e verilmesiyle kendisinin davaya eklendiğini” anlatmıştı. Habip Kanat da mahkemede, Emin Arslan aleyhine ifade vermesi için polislerin kendisine baskı yaptığını anlatmıştı.
Polis talebinden bir hafta önce...
Yasa tanımazlıktaki bu pervasızlık sadece savcının kendini mahkeme yerine koyup ‘...karar verildi’ yazısı yazmasıyla sınırlı kalmadı. İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi Müdür vekili Ünal Altıner imzalı belge, polisin “8 yıllık HTS kayıtlarının istenme-si”ne dair talep yazısının savcının ‘kararı’ndan bir hafta sonra 23 Kasım 2009’da yazıldığını gösteriyor! Bu durumda Savcı Mehmet Berk, Mehmet Ali Turna adlı kişinin geriye dönük 8 yıllık HTS kayıtlarının TİB’den istenmesine ilişkin polis talebine ‘bir hafta önce’ cevap vermiş oluyordu!
2014’te beraat etti
SAVCI Berk’in kendi kendine verdiği ‘karar’ ile yasa dışı olarak geriye doğru 8 yıllık HTS kayıtlarının alındığı da Cihan Haber Ajansı mahreciyle Zaman gazetesinde 25 Ocak 2010’da yayınlanan bir haberle ortaya çıktı. Emin Arslan ve davaya eklenen üç emniyet müdürü 25 Eylül 2009’da tutuklandı, 25 Ocak 2010’da dava açıldı, 29 Mayıs 2010’da ise tahliye edildiler.
Savcı kararı kendisi yazdı
Mahkemenin iki kez red kararının ardından Mehmet Berk, 16 Kasım 2009’da mahkemenin reddettiği “HTS kayıtlarının alınması” kararını kendisi yazdı. HTS?kayıt talebi 9.9.2009 tarihinden geçmişe doğru 8 yıllık süreci kapsıyordu. Savcı Mehmet Berk, aynı gün aynı maksatla ikinci bir yazı daha yazdı. Yazıda bu kez, Mehmet Ali Turna adlı kişinin de, daha önce 8 yıllık HTS kayıtları istenen 16 kişiyle bağlantısının tespit edilmesi için 8 yıllık HTS kayıtları talep edildi. Bu yazıda da ‘mahkeme kararı var’ algısı uyandıran “HTS raporlarının TİB Başkanlığı’ndan temin edilebilmesine karar verildi” ifadesi kullanıldı.
İddianame de çelişkili
Savcı Mehmet Berk’in hazırladığı iddianamede de ciddi çelişkiler dikkat çekiyor. Emin Arslan’ın ifadesinde polis muhbiri olduğu için görüştüğünü belirttiği Habib Kanat’ın Emniyet KOM Daire Başkanlığı ile yapılan yazışmada muhbir kaydının bulunmadığı, muhbir olarak bilgisinden faydalanılmadığı anlatılırken, aynı anda “Kanat’ın muhbir olarak kayıt altına alınmadan bazı şahıslar hakkında bilgi verdiği” de kabul ediliyor.İddianamede, “Kanat’ın adeta emniyet tarafından uyuşturucu hap piyasasında tek belirleyici tekel konumuna gelmesi sağlanmış” denilmesine rağmen, Arslan’ın Kanat’tan toplam 215 bin TL maddi menfaat temin ettiği öne sürülüyor.
MAHKEME KARARI!
