Fenerbahçe'nin unutulmaz oyuncularından Bülent Uygun, Ali Koç'tan Ali Şen'e, Erol Bulut'tan Emre Belözoğlu'na Rıdvan Dilmen'den Alex de Souza'ya kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe formasıyla gol kralı oldu. 1995-96 sezonunda sarı lacivertli formayla şampiyonluk kazandı. Attığı gollerden sonra verdiği asker selamıyla hafızalara kazandı. Lakabını da oradan aldı. Teknik direktörlük kariyerinde Sivasspor ile şampiyonluğun kıyısından döndü. Bülent Uygun namı diğer 'Asker' Bülent, flaş açıklamalarda bulundu.
"İYİYSENİZ HERKES SİZİ ALMAK İSTER"
-Yıldızınız Kocaelispor'da parladı. Ancak Türk futboluna Fenerbahçe forması ile damga vurdunuz. Fenerbahçe ile yolunuz nasıl kesişti?
İyi futbol oynadığın zaman zaten büyük takımların radarına giriyorsun. Ben de o dönem 4 büyüklerin listesindeydim. Fenerbahçe’nin rahmetli başkanı Güven Sazak, Oğuz Çetin ve Cemil Turan aracılığı ile bana teklifte bulundu. Oğuz Çetin, Sakaryaspor’da takım kaptanlığımı yapıyordu. Nihayetinde Fenerbahçe’ye imzayı attım.
"PİNGEL SAKATLANINCA KRAL OLDUM"
-Orta saha oyuncu olmanıza rağmen gol kralı olmayı nasıl başardınız?
Bizi yetiştiren hocalarımız mevkiiniz ne olursa olsun futbolun meyvesi gol atmak ve attırmaktı derdi. Ben her ikisini de yapmayı çok seviyordum. Fenerbahçe’de o dönem Aykut (Kocaman), Tanju (Çolak), Pingel ve Rıdvan (Dilmen) gibi forvetler vardı. Frank Pingel sakatlanınca santrafora çekildim. Her maça gol atmaya odaklanarak çıktım. Taraftarlarla bütünleşerek o formanın hakkını vermeye çalıştım.
"SÜRATİMLE FARK YARATTIM"
-Attığınız gollerin çoğu emek isteyen ve kendi çabanızla ürettiğiniz gollerdi.
Yaratıcı olmak zorundasınız. Çünkü sen bir santrfor değilsin. Yeteneğin ve süratinle iş yapmalısın. Ben de bu anlamda iyiydim. Bunu Fenerbahçe’de başarmış olmak mutluluk verici.
"ALİ ŞEN BENDEN ÖZÜR DİLEDİ"
-Fenerbahçe'den ayrılırken bir burukluk yaşadınız mı?
Yaşamamak elde değil tabii ki. Başkan Ali Şen o süreçte yaşananlarla ilgili benden defalarca özür diledi. Başkanlığım boyunca yaptığım büyük hatalarımdan biri Bülent Uygun’u göndermekti demişti. O zaman Şampiyonlar Ligi’nde 3 maçta 7 puanımız vardı. Ligde de 5 puan farkla öndeydik. Fenerbahçe’den ayrılır ayrılmaz Kocaelispor’daki ilk maçımda ayağım kırıldı. Bir nevi futbol hayatım bitme noktasına geldi. 8 ay ayağım kaynamadı. Ondan sonra 1999 depremini yaşadım. Orada da yakınlarımı ve mal varlığımı kaybettim. Futboldan 4-5 sene koptum. Ardından Sivasspor’un 38 sene sonra Süper Lig’e çıkmasında emeğim geçti.
"FENERBAHÇE'YE HOCA OLURSAM UZAK ARA ŞAMPİYON YAPARIM"
-Günün birinde Fenerbahçe'nin başına geçme imkânı yakalasanız şampiyonluk şansınız ne olurdu?
Fenerbahçe’yi kötü yönetirsen taraftar ve kaliteli futbolcularla şampiyon olursun. İyi yönetirsen zaten şampiyon olursun. Çok iyi yönetirsen de uzak ara şampiyon olursun. Keyif alırsın… Aslında şöyle düşünmek gerek; Sakarya’yı, Kocaeli’yi Eskişehir’i Konya’yı, Sivas’ı gibi Anadolu’dan bir takım şampiyon yaparsan ömür boyu o kulübün kahramanı olursun. Esas mesele İstanbul takımlarını şampiyonluk yapmak değil Anadolu’dan şampiyon çıkarmak. Ben onu isterim. Zaten Fenerbahçe’ye hoca olursam uzak ara şampiyonluklar yaşarım.
"EROL BULUT BAKESETAS'I NEDEN ALMADI?"
-Eski takım arkadaşınız Erol Bulut, Fenerbahçe'de niçin bekleneni veremedi ?
Sürecin içinde etkin olmadığınız zaman işiniz kolay olmaz. Özellikle de transferlerde…Örneğin Erol Bulut’un Alanyaspor’un en iyi oyuncusu Bakasetas’ı almasını beklerdim. Diğer transferleri de scoutları ile birlikte kendi oyun sitemine ve tarzına uygulamasını beklerdim. Aynı zamanda siz Fenerbahçe’nin başına geliyorsanız medya ve futbolcu iletişiminiz iyi olacak. Rakip analizlerini iyi yapmalısınız. Her zaman kazanmaya odaklı bir takım olmalısınız. Ancak Erol kardeşimiz maalesef bu süreci iyi yönetemedi.
"FUTBOL DUYGUSALLIK KALDIRMAZ"
-Emre Belözoğlu’nun gölgesinde kalmış olabilir mi?
Bazı insanların gölgesinde kalabilirsiniz. Size verilen şanslarda oranın yerine göre hareket etmek, duygusal davranmak zorunda kalabilirsiniz. Futbolda asla duygusallığa yer yok. Profesyonelliği işin içinden çıkardığınız anda başarısızlık kaçınılmaz oluyor.
"ALİ KOÇ'UN TRANSFER POLİTİKASI HATALI"
-Fenerbahçe’de başkan Ali Koç tartışılmaya başlandı. Sizin Ali Koç için yorumunuz nedir?
Ali Koç, Fenerbahçe’nin ekonomik dar boğazdan kurtulması için büyük şanstır. Ancak hataları olmuştur. Doğru bir sportif direktörle çalışmadı. Neticesinde hatalı transferler yapıldı. Mesela Flamingo’daki Gabriel Barbosa, Ajax’tan Steven Berghuis, Montpellier'den Samba ya da Lille’den Renato gibi yıldız isimlerin alınmasını beklerdim. Eski tecrübeli futbolcularından akil insanlar grubunu oluşturmaması Ali Koç ve Fenerbahçe’ye pahalıya patladı. Gelen birçok futbolcu Fenerbahçe’nin büyüklüğünü anlayamadı. Şimdi bunun acısını çekiyorlar. Galatasaray derbisinde alınacak kötü bir sonuç işi daha kötü boyutlara götürebilir.
"RIDVAN DİLMEN VEYA ALEX SPORTİF DİREKTÖR OLSUN"
-Kısa vadede Fenerbahçe için çözüm öneriniz nedir?
Dediğim gibi Başkan Ali Koç, akil insanlardan bir ekip kurmalı. Mesela Rıdvan Dilmen veya Alex Sportif Direktör olabilir. Dünya futbolunu yakından takip eden bir sistem oluşturulmalı. Bunu da Fenerbahçe’nin içinden birileriyle yapmak lazım. Bu sezon tüm takımların borç yapılandırması bitiyor. Ekonomik kriz kapıda. Doğru planlama yapılmalı. Bu da futbolun içinden gelen scout ekibiyle başarılabilir.
"MESUT ÖZİL'İ İSTEYEN ÇOK TAKIM VAR"
-Mesut Özil’in ilk 11’de kendine yer bulamamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yıllardır Fenerbahçeli taraftarların beklediği böyle büyük bir transferi kullanamamak üzüntü verici. Tabii ki Mesut, 6 ay futbol oynamamıştı. Geldikten sonra idman anlamında gereken desteği vermediğiniz zaman toparlanması zor oldu. Bir de Mesut, Covid 19 geçirdi. Ondan dolayı da olumsuz etkilendi. Mesut, Türkiye’ye gelmiş en iyi 5 oyuncudan biri. 10 numaraların en kalitelisi. Onu isteyen takımlar çok. Amerika ve Arap ülkelerinden talibi var. Ama Mesut, Fenerbahçe ile şampiyonluk yaşadıktan sonra ayrılmak istiyor. İnşallah bunu başarır.
"FENERBAHÇE, KENDİ FATİH TERİM'İNİ BULAMADI"
-Siz daha önce yurt dışında görev yaptınız. Ancak Avrupa'da Fatih Terim'den sonra hocamız olmadı. Niçin Avrupa’ya teknik adam yollayamıyoruz?
Öncelikle yabancı dil problemimiz var. İkincisi menajerler yurt dışına hoca götürmek yerine oradan Türkiye’ye hoca getirip istedikleri gibi onlarla birlikte at koşturmak istiyorlar. Bir de Avrupa’da başarı hikayemiz çok olmuyor. İşte Fatih Terim Avrupa’da başarıyı yakaladıktan sonra dünyanın en önemli hocaları arasına girdi. Beşiktaş camiasının böyle bir hocası yoktu. Geçen sezon taraftar istedi. 20 bin kişi önünde Ali Rıza Sergen Yalçın o gücünü gösterdi. Bir nevi yıldız bir teknik direktör ortaya çıktı. Sergen de önümüzdeki yıllarda Avrupa’ya gidecektir. Yıllardan beri Fenerbahçe’de bunu göremedik. Taraftarın hoca anlamında böyle bir isteği, coşkusu tam manasıyla olmadı. Trabzonspor’da Abdullah Avcı buna tam uydu. O da Karadeniz çocuğu. Abdullah Avcı’ya sahip çıkıldı. Bu doğrultuda başarıyı yakalayacaklar diye gözüküyor..
İRFAN CAN KADRODA OLMALI MIYDI?
-Açıklanan Milli Takım aday kadrosunda olması gereken gereken isimler var mı? Özellikle, İrfan Can Kahveci'nin davet edilmesi gerekir diyenler oldu.
Bu iki maçta başarısız sonuçlar alma ihtimalimiz yok. Ligden kimi alırsanız alın iki maçı kazanırsın. Ama başarısız olduğunuzda bunlarla ilgili eleştirilere maruz kalabilirsiniz. Bana göre şu andaki jenerasyon son zamanların en iyilerinden biri. Belki bizim zamanımızda milli formanın ruhu amatörce idi. Şu anki kadronun kalitesiyle her turnuvada finallerde yer almamız lazım.
"POLONYA'YA ATTIĞIM GOL ÖZELDİ"
-Tekrar geçmişe dönelim. Unutamadığınız maç veya gol hangisi?
Birçok maçta unutulmaz anlar yaşadım. Milli Takım’da Polonya’ya attığım gol vardı. Topu orta sahadan alıp birkaç kişiyi geçip gol atmıştım. Galatasaray’a uzak köşeye yarım vole golüm de güzeldi. Yine 1996’da şampiyon olduğumuz sezon Samsunspor maçında hasta olmama rağmen 84.dakikada oyuna girdim. Attığım golle maçı 1-0 kazanmıştık.
"AYAĞIMI KEŞKE TEDAVİ EDEBİLSEYDİM"
-Pişmanlık duyduğunuz olay var mı?
Futbolda pişmanlık olmaz. Ama Fenerbahçe’den ayrıldığımda ayağım kırıldığında sağlık sektöründe keşke iyi durumda olsaydık. Henüz 27 yaşında sahalara veda etmek zorunda kaldım.
-Gelecekle ilgili beklentileriniz veya hayaliniz var mı?
Tabii ki var. Yurt dışından bazı temaslarım söz konusu. Onlarla görüşüyorum. Ondan sonra hayallerimi gerçekleştirecek bir projenin içinde olmak istiyorum. (Ajansspor)