Fenerbahçe'de 'Real' süreci...Atilla Gökçe



Fransız futbolunun en yetenekli yıldızlarından biri, Paris varoşlarının yalnız ve problematik çocuğu Nicolas Anelka, kariyerinin yedinci durağında Kadıköy'e uğradı. O artık resmen Fenerbahçeli!

Aziz Yıldırım, 1996'da başkanlık için kolları sıvarken, danışmanları ilgi çekici bir slogan bulmuştu: Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak!

Futbolseverlerden ne kadar Fenerbahçe taraftarı ürettiği her zaman tartışılacaktır. Kendi adıma, hayatı tanırken hep başarı ve mutluktan yana seçimler yapan çocukları "tıfıl taifesini" ezici bir çoğunlukla Fenerbahçeli yaptığını söyleyebilirim.

Ama başkanlık kampanyasındaki sloganı, Anelka transferiyle de görüldü ki, futbolseverlerden çok futbolcuları, futbol dünyasının paha biçilmez yıldızlarını da kapsayacaktır. Türk futbolunda yerleşmiş "Fenerbahçe istediği futbolcuyu istediği an alabilir" geleneği, şimdi global bir anlam kazanarak Fenerbahçe'nin istediği dünya futbolcusunu istediği an renklerine katabileceği biçime dönüşüyor. Anelka bunun son örneğidir. Ortega ile, Alex'le gösterilen güç, şimdi en az zahmetle Nicolas Anelka için ortadadır.

Hagi'yi hatırlayın

Daha önce de yazdım... Arkadaşlığın , takım içi uyumun zirve yaptığı, sportif başarının düzenli bir istatistiğe dönüşebileceği bir ortamda Anelka'yı transfer etmek gerçekten büyük risktir. Aziz Yıldırım, medyadaki tüm uyarıcı enformasyona rağmen bu riski göze alabildiyse, Anelka'yı Türkiye'ye getirebildiyse başarılı sayılmalıdır.

Anelka transferi, bugüne kadar gittiği her kulüpte, Fransız milli takımında sorunlar yaratan yıldız futbolcu için uyanık, tedbirli ve kararlı olmayı gerektiriyor. Aziz Yıldırım, futbol takımında ortaya çıkabilecek tüm rizikoları göze alırken, onları çözümleme gücüne de güvenmiştir. Ortega deneyiminde Arjantinli futbolcuya karşı kazandığı hukuk savaşı, onun gücünü artıran önemli bir unsurdur. Anelka problem yaratmaya kalkarsa, hiç kuşkusuz Anelka kaybedecektir. Onca deneyimden sonra 26 yaşında hâlâ akıllanmadıysa elbette kendi bilir. (Hagi de benzer macerayı Brescia, Real Madrid ve Barcelona'da yaşayıp Galatasaray'da zirveye ve huzura kavuşmadı mı ?)

Milliyet'in "Yılın Sporcuları" ödül töreninden önce Ümit Özat'la konuştum. Fenerbahçe Kaptanı, "Attila abi herkesin gönlü rahat olsun. Anelka kariyerinin en mutlu dönemini Fenerbahçe'de yaşayacak. Önder Turacı Fransızca biliyor, onun kültürel uyumu konusundaki en büyük yardımcısı olacak. Artık bütün takımlarda yerli - yabancı oyuncular İngilizce , Fransızca, Almanca, İspanyolca karmakarışık bir tür yeni dille anlaşıyorlar. Ayrıca futbolun evrensel dili de var. Biz Anelka ile yeni bir arkadaş kazandığımızı düşünüyoruz. O da yepyeni arkadaşlar edinecek, göreceksiniz" dedi. Ümit Özat'ın sporcu değerini ve sosyal yaklaşımlarını iyi bildiğimden ona inandım.

Ders çıkarılmalı

Biraz daha farklı yaklaşırsak...Nicolas Anelka transferi bir futbol operasyonundan ziyade tam anlamıyla "business" olarak okunmalıdır.

Fenerium'da forma satışları Anelka ile yeniden zirve yapıyor. Borsada Fenerbahçe'nin hisseleri prim yapıyor. Futbolla hiç ilgisi olmayan yatırımcılar dahi, "Fenerbahçe'de hayat var" diyebiliyorsa, Anelka daha maça çıkmadan gollerini atmaya başlamış demektir.

Türkiye'nin en az gelenekçi, en ziyade değişimci kulübü Fenerbahçe sürekli transfer ataklarıyla galiba futbol dünyasının en büyük markası olan Real Madrid'i örnekliyor. Hem Türkiye çapında, hem de uluslararası alanda. Buradan bakarsak, Galatasaray'ın futbol dünyasındaki en tanınmış Türk markası olma özelliği, Fenerbahçe ile "tek" liğini kaybetmek üzeredir.

Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor yöneticilerinin bu gelişmeleri titizlikle izleyip kendilerine yeni dersler çıkarmasını bekleyebiliriz.

Hooijdonk sorunu

Futbol takımına dönecek olursak...Sanırım asıl problemi Anelka değil, Van Hooijdonk çıkaracak. Devre arasında gönderilme olasılığını geçiştirmek üzere tedavisini ve tatilini uzattı. Daum'u değil, masörü muhatap seçti. Yöneticilerin kendisine ulaşamayacağı biçimde ortadan kayboldu. Ara transferin son günü ortaya çıktı. Kabak, Fabiano'nun başına patladı. (Fenerbahçe'nin ona fazladan ödeme yaparak sözleşmeyi feshetmesi de bir insani yaklaşım örneğidir)
Şimdi taraftarın ilk gözağrısı Van Hooijdonk, Daum'la bilinen sürtüşmesini devam ettirip takımda yer bulma ve oynama ısrarlarını sürdürürse ne olur. Acı ama, en azından yaşı bakımından çok şanslı olmadığını görüyoruz.

Peki Fenerbahçe nasıl bir oyun düzeniyle oynayacak ? Onu da Daum'a bırakalım... Biliyorsunuz, futbolda aynı malzemeyle 10 çeşit helva yapmak olasıdır. Yeter ki tadını kaçırmasın!



superFB mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

  Ana Sayfaya Dön
SüperFB Anasayfasına Dön