Fenerbahçe Marşı'yla evlenmiş!



Kerem Atabeyoğlu... Kanal D’de perşembe akşamları ekranlara gelen "Sultan Makamı" dizisinin Bahtiyar’ı. Usta spor yazarı, Fenerbahçe Basketbol Şubesi kurucularından Cem Atabeyoğlu’nun, 11 yıl basketbol muhabirliği yapan oğlu. Dizideki kardeşi Asiye (Başak Köklükaya) ise Fenerbahçe Marşı’yla evlenmiş. Kerem’le başlayan söyleşimiz, Başak hanımla sona eriyor.

* Herkes seni Bahtiyar olarak tanıyor. Soyadın, Türk sporu ve özellikle Fenerbahçeliler için ayrı bir anlam ifade ediyor. Cem Atabeyoğlu’nun oğlu olmak nasıl birşey?
"Çok beylik olacak belki ama hayatımın en büyük gururudur Cem Atabeyoğlu’nun oğlu olmak. Çünkü ondan aldığımla ben, ben oldum. O, hakikaten Türk basınının ayaklı kütüphanesi ve bir tarih. Bugün bizim için efsane olan kim varsa, onlarla birlikte yaşamış, görmüş bir adamın oğlu olmak ve üstelik, gördüğünü babam kadar güzel anlatan, babam kadar hatırlayan ve hatırlatan bir adamın oğlu olmak müthiş bir zenginlik ve gurur kaynağı."

* Ondan öğrendiğin birşey daha var sanırım; Fenerbahçelilik.
"Tabii, tabii. Babam, Fenerbahçe tarihini yazmak kadar oluşturmuş insanlardandır. Fenerbahçe Basketbol Şubesi’nin iki kurucusundan biri rahmetli Muhtar Sencer, diğeri babam Cem Atabeyoğlu’dur. Geçenlerde, Tatlı Hayat dizisinin İrfan’ı Celal Kadri Kınaoğlu çok güzel birşey söyledi. ‘Oğlum senin baban Fenerbahçeli değil, senin baban Fenerbahçe’ dedi. Hakikaten, babam Fenerbahçeli’den fazladır. Onun hayatının temel ögelerinden biridir Fenerbahçe ve Fenerbahçeli olmak."

* Yani yaşam tarzı
"Galiba. O, Fenerbahçeli’dir. Nasıl birisi uzundur, diğeri kısadır. Babam gözlüklüdür ve Fenerbahçeli’dir."

* Ondan sana ne kadarı geçti?
"Valla, ben doğduğumda kundağıma bir Fenerbahçe rozeti takılmış. Benim de tanımlarımdan birisi Fenerbahçeliliktir. Fenerbahçe’yi çok uzun zamandır takip edemiyorum. Hatta ara sıra şakasını yapıyorum, ‘Alpaslan oynuyor mu hâlâ?’ diye."

* O kadar uzak yani?
"Bir taraftan o kadar uzak ama bir taraftan o kadar yakın ki. Fenerbahçe’de kimin oynadığı veya o sezon kaç gol attığı benim Fenerbahçeliliğimi artıracak ya da eksiltecek birşey değil. Dışarıdan bakıldığında bu lig her sene yapılıyor ve mutlaka birisi şampiyon olacak. Önemli değil."

* Maçlara gitmiyorsun o zaman.
"11 sene spor yazarlığı yaptıktan sonra tiyatroyla birlikte gidememeye başladım ve tiyatroyu tercih ettim. Ondan sonra da takip edememeye başladım. Muhabirliğe 14 yaşında başladım ve bunda babamın dahli yoktu. O, ayrı bir sevinçtir benim için. Cem abinin oğlu diye almadılar beni.

* Fenerbahçe iyi gitmediği dönemlerde takılan oluyor muydu?
"Çok takılıyorlardı ama benim için Fenerbahçe’nin sıralamadaki yerinin, benim Fenerbahçeliliğim ile ilgisi olmadığı için önemsemiyordum. 3 yıl üstüste şampiyon olan bir takımın taraftarının artması çok komik geliyor. Benim maksadım, kim kazanıyorsa onu tutmak değil ki. Ben Fenerbahçeli’yim. Kazandığı zaman seviniyor, yenilince üzülüyorum ama bu benim hayatımı derinden etkilemiyor. Babamınkini etkiler ama. Aramızda Fenerbahçelilik ya da taraftar olma bakımından öyle bir fark var. Onların dönemiyle bugün takım tutmak arasında da fark bulunuyor. Biri diğerini yendiğinde, tek başına kutlama yapamayıp, rakiplerini çağırıp hep birlikte eğlenirlermiş. Yani aynı geminin yolcusu olmak durumu sözkonusu. Ben, bu terbiyeyle büyüdüğüm için hâlâ şunu anlamıyorum; Taraftarı olduğun takım için maça nasıl döner bıçaklarıyla gidilir. Aslında anlıyorum ama anladığım şey hoşuma gitmiyor. Çünkü takım, renk aşkı değil, hayattaki duruşunun bozukluğuyla ilgili birşey. Sadece kalabalık hareket içinde olmak."

* Sevince ölesiye seviyoruz...
"Öyle öğretildi Türk filmlerinde, bilmem nelerde bize."

* Sanat yaşamı kaç yıl oldu?
"1990’da başladım. Ufak tefek dizilerde oynadım ama habire tiyatro yaptım ben. Kenterler’de başladım."

* Sultan Makamı çok izlenen bir dizi. Daha tanınır oldun herhalde?
"Ben kombiyim, ev tipiyim yani. Beni bıraktığınız zaman eve dönerim. 20 gün işim yoksa, o sürede evden çıkmayabilirim. Sultan Makamı büyük bir ilgiyle karşılandı. Bugüne kadar yapılan işlerin dışında. Star yok. Çok iyi bir oyuncu ekibi var, çok iyi bir senaryosu, iyi bir yönetmeni var. Bir kişinin değil, bir mahallenin, takımın hayatını anlatıyor. Gerçek insanların, gerçek halleri."

Sohbet ilerleyip, Türk sporunda son zamanlarda yaşananlara gelince, Kerem Atabeyoğlu, bir iç çekiyor; "Basketbolda Avrupa ikincisi olduk, pop şarkıcısı, tiyatro sanatçısı falan kim varsa, Basketbol Federasyonu altın yaldızlı davetiyeyle çağırırken, 18 yıl federasyon 2. başkanlığını yapmış, Fenerbahçe Basketbol Şubesi’ni kurmuş Cem Atabeyoğlu’na bir tane davetiye gelmedi. Babam diye söylemiyorum. Tamam popüler zihniyet ama bir de vefa ya da hakkaniyet diye birşey var. Nikaha babanı çağırmamak gibi birşey bu."

* Cem Baba nasıl karşılamıştı bunu?
"Onun Cem Baba olma nedenlerinden bir tanesi bu; ‘Olur, böyledir’ dedi geçti. Kızsaydı Cem Baba olmazdı zaten."

* Dizide başka Fenerbahçeliler var mı?
"Sağlam Fenerbahçeliler var. Başak da sağlam Fenerbahçeli’dir."
Bahtiyar’ın bu sözleri üzerine, dizideki kardeşi Asiye yani Başak Köklükaya giriyor söze: "Düğününde Fenerbahçe Marşı çaldırmış bir arkadaşınız."

* Gerçekten mi?
"Evet. Antakya’da, tamamı Galatasaraylı olan eşimin ailesine rağmen Fenerbahçe Marşı’yla evlendim."

* Eşiniz de Galatasaraylı mı?
"Evet."

* İstanbul’da da sizinki gibi bir düğün olmuş, Galatasaray tesislerindeki düğünde gelin, Fenerbahçe Marşı çaldırmıştı.
(Başak hanım, bunu duyunca, aynı şekilde evlenmiş olmasına rağmen, "Oooo" demekten kendini alamıyor.) "İyi ki tahrip kalıbı koymamışlar" diyerek gülen
Kerem Atabeyoğlu’nun aklına o anda, dizideki bir başka Fenerbahçeli geliyor; "Sultan yani Şevket Çoruh da iyi bir Fenerbahçeli’dir. Ne yazık ki, şu anda aramızda yok."

* Yani ağırlık Fenerbahçe’de?
(Onlar "Evet" derken, Galatasaraylılar, "Onlar sayıca çok olsun. Biz az ama özüz" diyerek birbirlerini teselli etmeye çalışıyor.)

* Başak hanım, Fenerbahçelilik nereden geliyor?
"Baba tarafımda herkes Fenerbahçeli. Ailenin bütün üyeleri Fenerbahçeli. Yeğenim doğuştan Fenerbahçeli. Babam bayrak töreni yaptı onun için. Bir yaşında henüz konuşmaya başladığında, Fenerbahçe’nin son şampiyonluğunda caddeye indik. Babam yeğenimi omuzlarına alıp, bayraklarla şampiyonluk turu attırdı."

* Çocuğunuz var mı?
"Hayır."
‘Pekii, olursa hangi takımı tutacak’ diye sorunca, kendinden çok emin bir insanın sözleriyle karşılaşıyoruz; "Fenerbahçeli olacak herhalde!"

* Siz çocuğunuza bayrak töreni yapmayı düşünüyor musunuz?
"Allah babama uzun ömür versin. Mutlaka yapacaktır."
Teşekkür edip ayrılıyoruz; Kulaklarımızda Balatlı çocukların, "Bahtiyar abi de Fenerbahçeli’ymiş" sözleri, dudaklarımızda dizi çalışanlarının sıcakkanlı ve dost yaklaşımının yarattığı tebessümle...

Kaynak: Fanatik



superFB mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

  Ana Sayfaya Dön
SüperFB Anasayfasına Dön