Asgari şampiyon

Milliyet

Kulüpten aldığı asgari ücretle geçinemediği için müzik markette yine asgari ücretle çalışan Gülsüm Şeyma Tatar, ancak akşam antrenman yapabiliyor. Şampiyon boksör, ödüllerini vermeyen devletin ilgili kurumlarını mahkemeye vermekten de çekinmemiş.

Tabii ki en iyi arabaya bineceğim, en iyi saati takacağım. Çünkü Fenerbahçe'de oynuyorum. Fenerbahçe Türkiye'nin en iyi takımı" diyordu Fenerbahçe futbol takımının kalecisi Volkan, bir röportajında. Gülsüm de, Fenerbahçe'nin boksörü; ama ona verilen sadece asgari ücret... Biz spor basını emekçileri bile futbolla yatıp kalktıktan sonra, amatör branşlara ilgi gösterilmesi biraz garip olur herhalde... Bu satırların yazarı da birkaç sene öncesine kadar 'kartaldan başka kuş tanımaz' misali futboldan başka sporla ilgilenmezdi. Şimdi yaptığım her röportajda günah çıkarıyorum adeta... Avrupa Şampiyonu unvanına sahip Gülsüm Şeyma Tatar boksu, yaşadığı zorlukları ve hayallerini anlattı...

Boksa nasıl başladın?
Aileden gelen bir spor boks. Amcalarım millli boksör. Abim de boks yapıyor. En çok abimin desteğiyle boksa başladım.

Çocukken kızdığın birini döver miydin?
Çok. Çocukken abilerim benim yüzümden çok kavga ediyorlardı. Mesela erkeklerle misket oynardım. Kavga çıkarırdım, abimler gelip, onları döverdi. Ben de döverdim tabii ki...

Boksör olabilmek için gerekli standartlar var mı?
Tabii ki. Kendine güven çok önemli. Hani yürek olacak diyorlar ya. Kalıp önemli değil, gerçekten yürekli olmak gerekiyor. Tabii ki, boksun gerektirdiği kilo, boy, fizik gibi özellikler de şart.

Diğer boksörlerden seni farklı kılan bir özelliğin var mı?
Ters gard olmak önemli bir özelliğim.

O ne demek?
Genelde bütün boksörler düz garddır. Sol elleri öndedir. Ben ters gardım. Ters gard olduğunuz zaman "Karaciğeri almak" dedikleri şeyi daha rahat yapabiliyorsunuz. Maçı daha rahatlıkla alabiliyorsunuz.

Boksta bildiğim kadarıyla sıkletler var. Mesela 60 kilo yerine, 60 kilo 800 gram olduğunuz zaman ne oluyor?
Şu anda 65 kilodayım. 60 kilo 800 gram geldiğiniz zaman 800 gram fazlayla çıkamazsınız. 800 gram verip gelmeniz gerekir. 59 kilo 800 gram gelirseniz problem olmaz. Eksiği kabul ediliyor; ama 100 gram fazlası bile kabul edilmez.

Fiziki olarak erkeklerle kadınlar arasında fark var. Erkek boksörle maç yapsan kazanabilir misin?
Erkekler tabii ki kadınlara göre daha güçlüler. Ama kazanırım herhalde, kendime güveniyorum.

Kadına yönelik şiddet her zaman gündemde olan bir konu. Mesela sevgilin ya da herhangi bir arkadaşın sana vurmaya kalksa kendini savunmak için boksa başvurur musun?
Döverim. Hiç affetmem. Boksumu tamamen uygularım.

Yolda yürürken biri sana tacizde bulunsa ilk tepkin ne olur?
Asla acımam -gülüyor-.

Peki yumruğunu ring dışında kullandığın oldu mu?
Evet.

Sonuç ne oldu?
Bir şey olmadı. Dövdüm. Boksör olduğum anlaşılmasın diye hemen oradan uzaklaştım -gülüyor-.

Maç sırasında aldığın darbeler yüzünden ileride bir sağlık problemi yaşama durumu olabilir mi?
Çok kötü darbeler alırsan olabilir. Ama bayanlarda maçlar çok şiddetli geçmiyor. Erkeklerinki genelde çok ağır geçiyor. Biz zaten kask takıyoruz; ama profesyonellerde kask takılmıyor.

Bir kadın olarak boksun senin üzerindeki artı ve eksi etkileri neler oldu?
Sağlık açısından iyi. Ama spor olarak düşündüğümüzde çok da ağır değil, gerçekten öyle Olimpiyatlarda bir burun kanaması dahi olmadı. Bizim tek sorunumuz devletin verdiği sözleri tutmaması. Onun dışında problem yok. Sonuçta bütün sporcuların yapmış olduğu sporu yapıyoruz. Koşu, halter, basketbol, futbol... Boks için hepsi şart.

Yüzünün tahrip olmasından çekinmiyor musun? Bildiğim kadarıyla boksla uğraşanlar burun kemiğinin bir kısmını ameliyatla aldırmak zorunda kalıyorlar. Sen de operasyon geçirdin mi?
Hayır. Herkes bana "burnun estetik mi" diye soruyor; ama değil. Burnum da kırılabilir; mesela her maçtan sonra gözlerimden biri mutlaka mordur benim. Dudağım patlamıştır. Ama sonuçta bu meslek icabı, insan sevdiği işi yaptığı zaman hiçbir şeyi gözü görmüyor.

Boks yapıyor oluşunun, kendini kadın gibi hissetmeni engellediği zamanlar oluyor mu?
Aksine çok duygusal bir yapıya sahip olduğum için böyle bir şey hissetmedim. Ama çoğu insanın söz verip tutmaması da gerçekten çok üzdü beni. Yaptığım spordan soğuduğum zamanlar da oldu. Bu sinirli olmama da neden oldu.

Bir günün nasıl geçiyor?
Sabah 6.30'da kalkıyorum. Maç olduğu zaman koşumu yapıyorum. Ama şu aralar maç olmadığı için 6.30'da kalkıp 8.00'de evden çıkıyorum. Kadıköy'deki Seyhan Müzik'te çalışıyorum. 16.30'a kadar orada duruyorum, 18.00'de antrenman başlıyor. Antrenmanımı yapıyorum, sonra tekrar eve...

Profesyonel sporcu değilsin. Çalışmak zorundasın. Çalışma temposuyla antrenmanlar zor olmuyor mu?
Çok zor oluyor. Çok yoruluyorum. İyi ki geldiniz, sizin sayenizde antrenmandan yırttım -gülüyor-. Sabah 6.30'da kalkıp, akşam 21.00'e kadar bu kadar yoğun bir şekilde geçirmek zor. Biz bu şartlar altında çalışıp, bir şeyler başarmaya çalışıyoruz. Ama...

Boksta 60 kiloda Avrupa Şampiyonu olmuş birisin. Boks dışında başka bir işte çalışmadan geçinecek kadar para vermeyi taahhüt eden birileri ya da bir kulüp çıkmadı mı? Devletin ilgili kurumlarının size olan tavrı nasıl?
Çok duyarsız bir ülkede yaşıyoruz. Ülkeyi yönetenler çok duyarsız insanlar. Bizim yaptığımız iş basit bir şey değil ve başarılarımızı görmüyorlar. Avrupa Şampiyonu oldum, dünya ikincisi oldum 9 milyar para aldım. Gülünecek bir şey; bu insanlar duyarsız oldukları için sporumuzla da ilgilenmiyorlar. En azından verdikleri sözleri tutsalar... Ağlayan konumunda olmak istemiyorum; ama en azından ödül yönetmeliğinde geçen, emeğimizin karşılığı olan ödülü verseler, hiçbir şey istemeyeceğiz. Başka kulüplerden de teklif gelmedi, sponsor da çıkmadı.

Seni destekleyecek başka bir ülkeden teklif aldın mı? Başka bir ülke vatandaşlığına geçmeyi düşündün mü, düşünür müsün?
Profesyonellik anlamında geldi. Ama Avrupa Şampiyonası'ndan geldiğim zaman 19 yaşındaydım. O yüzden amcamlar da istemedi; "Küçüksün, ezilirsin" dediler. Yaş itibariyle biraz daha zaman geçmesi iyi olur, biraz daha tecrübe kazanmalıyım. Şampiyonluk unvanıyla gittiğim zaman daha çok değer görürüm.

Futbol milli takım teknik direktörüne aylık 100 milyar ödenirken size bu denli cimri davranılmasında etkili olan sebepler sence ne?
Futbola çok yoğun bir ilgi var. Bu bütün ülkelerde böyle. Bunu ne ben, ne de başka bir insan değiştirebilir. Ben bir şey değişeceğini zannetmiyorum. Umudumu yitirmiş vaziyetteyim artık.

Seyhan Müzik'ten ne kadar maaş alıyorsun?
Asgari ücret alıyorum.

Peki ya kulüpten?
Kulüpten de asgari ücret alıyoruz.

Peki futbolcular maç başına 20-25 milyar alırken, asgari ücrete tabi tutulmanız konusunda ne düşünüyorsun?
Oturup ağlayasım geliyor. İnsanların duyarsızlığı, ne yapalım.

Bununla ilgili bir şey yapmadın mı?
Yönetimle görüştüm birkaç kere. Ama değişen bir şey olmadı. Burada bile amatör branşlarda farklı ücretler söz konusu. Benim aldığım parayla başka branştan birinin aldığı para aynı değil...

Boksu spor olarak görmeyen birçok insan var. İki insanın doğrudan birbirine şiddet uygulaması olarak değerlendiriliyor. Sen bunun içindesin. "Niye bu sporun içindeyim" diye zaman zaman düşündüğün olmuyor mu?
Olmaz olur mu, tabii ki oluyor. Bazen abime de bağırıyorum, "Başka bir spor yok muydu da beni buraya getirdin" diyorum -gülüyor-.

Bu genelde gözlerin morardıktan sonra mı oluyor?
Evet. Abime "Takım sporlarına verseydin" diye çıkışıyorum bazen.

Boks sevilecek bir spor olabilir mi? Neden sevmeliyiz, niye keyif almalıyız bokstan?
En azından stres atıyorsunuz. O torbaya vurmak ya da rakipten puan almak çok farklı bir duygu. Çok da ağır bir spor değil, dediğim gibi Olimpiyatlarda dahi kimsenin burnu kanamadı. Zeka isteyen bir spor, her şey güçle de olmuyor. Ringde psikolojik durum, performans, teknik çok önemli. Tamamen puan alma sistemi üzerine kurulu....

Filmlerde gördüklerimiz yalan mı yani? Burunları kırılıyor, dudakları patlıyor, kaşları açılıyor...
Tabii ki şiddet var; ama akıllı olan insan doğru düzgün darbe almadan puan sistemine göre maçı kazanabilir. Yalan değil onlar; ama film icabı biraz abartıyorlar.

Kocaeli Üniversitesi'nde tenis antrenörlüğü bölümünde okuyormuşsun. Tenis mi, boks mu ?
Boks tabii ki. Hiçbir spor, boksun yerini tutamaz. Futbol olmadığı için tenisi seçtim.

Profesyonel olarak işin içinde olan akrabalarının başlangıçta sana gösterdikleri tepkinin sebebi, onların iktidar alanlarına girmek isteyişin olabilir mi? Ya da çevrelerindeki başka boksörlerin, senin dolayımınla, onları yadırgamalarından çekinmiş olabilirler mi?
Bunun da etkisi vardır. Ama öncelikli olarak beni ezdirmemek için karşı çıktılar. Sonuçta yüz hatlarım değişebilirdi, burnum kırılabilir. Korumak için karşı çıktılar esas olarak.

İşbölümü çocuklukta başlar aslında; kız çocukları evcilik oynar, erkek çocukları misket oynar, topla haşır neşirdir. Seni daha kadınsı kılabilecek bir işe yönelmemiş olmanın altında ne yattığını düşünüyorsun?
Tamamen onlara yönelmemin sebebi 4 abimin olması. Eğer 4 ablam olsaydı, ben de evcilik oynardım, belki boksa da başlamazdım. Örnek modellerle alakalı bir durum.

Kadınlar niye erkekler kadar spora ilgili değil sence?
Kadınlar evlere kapatıldığı için, onlardan beklenen evde oturmaları. O yüzden de evde yapılabilecek aerobik gibi sporları ya da sadece yürüyüş yapabiliyorlar. Spor salonlarına gidip spor yapabildiklerini zannetmiyorum. Ya da yapabilenler üst tabakadan küçük bir kesim. Toplumsal baskı ve imkanların olmaması çok önemli etkenler...

Futbol maçlarına gidiyor musun?
Çok. Futbola bayılıyorum. Erkek olsaydım kesin futbolcu olurdum.

Kadınlar Ligi tekrar kuruluyor, boksu bırakıp futbola da geçebilirsin...
Teklif gelirse geçerim. Futbolum da boksum kadar iyidir.

Benim takıntım da bu. Sormadan edemiyorum. Tribünlerdeki küfür hakkında ne düşünüyorsun? Bunu sona erdirmek için neler yapılabilir?
Hoş bir şey değil tabii ki. Ama küfür kesinlikle sona ermez.

Hedefin ne?
Olimpiyatlarda katılıp, madalya almak... Olimpiyat Komitesi'ndeki bir bayanın reddi üzerinden bayan boksu Olimpiyata alınmamış. Olimpiyatlara katılıp katılamayacağımız bile belli değil.

Son ödül yönetmeliğine göre ödül oranlarımızı düşürdüler. Boksu olimpik ve olimpik olmayan diye ayırmışlar. Ayrımcılık yapıyorlar. Kadın-erkek ayrımı yapıyorlar. Ödül yönetmeliğinde boks geçerken, "Bayan boksu olimpik değildir" diye bir madde yok. Ama buna rağmen ödüllerimizi düşürüyorlar, mesela Avrupa Şampiyonu olduğumda 90 milyar liraya yakın para alacaktım, 9 milyar verdiler. 9 milyar benim oraya gelene kadar yaptığı masraf zaten. Biz de dava açtık.

Çalışmak zorunda olduğu için sporu bırakmak zorunda kalan insanlar oluyor. Bu şekilde sporu daha fazla devam ettiremeyiz. Farklı yerlerden ek gelirler olmalı ki daha iyi şekilde çalışıp, daha iyi hazırlanmak istiyorum maçlara. Ama şirketler, yeterince reklamları yapılmadığı için amatör sporlara sponsor olmuyor.

Birkaç tane film teklifi geldi; ama kabul etmedim. "Türk Milyon Dolarlık Bebek"i oynayacaktım -gülüyor-. O tarz projelerle ilgilenmiyorum; ama önümüzdeki günlerde tiyatro eğitimine başlayacağım.

Mutlaka kadınların boks olmasa bile kendini savunma sporlarından birini öğrenmesi lazım. Günümüzde kadınlar çok savunmasız. O yüzden kendilerini savunacak bir spora yönelmeleri çok iyi olur.



superFB mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

  Ana Sayfaya Dön
SüperFB Anasayfasına Dön