50 bin futbolsever Sevgililer Günü’nde oynanan Az Alkmaar maçına büyük umutlar içinde geldi. Erken yediği gole Tümer ile cevap veren Fenerbahçe, soyunma odasına 1-1 ile girdi. İkinci yarının ilk dakikalarında üst üste gelen goller tribünleri çileden çıkardı. 3-1 yenik duruma düşen sarı lacivertli takımda en büyük tepkiyi Alex gördü. Sambacı’nın ayağına her top geldiğinde isyan noktasına gelen taraftarların "yuh" sesleri duyuldu. Tuncay’ın attığı ikinci golün asistini yapan Alex, bu uğultudan müthiş rahatsız olmuştu.
Görülmemiş tablo...
Duran topların başında görmeye alıştığımız Alex, ne korner, ne de frikik atışlarında yoktu. Baskısını artıran ve en azından beraberlik arayan F.Bahçe’nin rakibi bunalttığı dakikalarda kornerleri genç Olcan ve Mehmet Yozgatlı, frikikleri ise Tümer Metin kullandı. Bu, ne Alex’in, ne de Fenerbahçelilerin alışık olmadığı bir tabloydu. Tümer’in beraberlik golüyle son dakikaya kadar galibiyet kovalayan Fenerbahçe, evinde oynadığı maçı iki kez yenik duruma düşmesine rağmen 3-3’lük beraberlik ile tamamladı.
Bir yalnız adamdı...
Maç bitiminde herkes buruk bir şekilde soyunma odasının yolunu tuttu. Takımını önce ıslıklayan, sonra alkışlayan taraftarlar gol düellosundan sonra rövanş için az da olsa umutlu bir şekilde evine döndü. Ama sahada huzursuz ve mutsuz bir yüz vardı. Her maç sonrasında rakiplerinin formasını almak için büyük çaba harcadığı Alex, bu kez yalnızlık içindeydi. Teknik direktör Arthur Zico’nun her fırsatta "Benim sahadaki liderim" diye haykırdığı Alex, hala tribünlerin etkisi içindeydi.
Gözlerden uzak bir şekilde adım adım soyunma odasına doğru yönelen Alex, hiçbir talep olmadığı halde, sırtındaki formayı çıkarıp, yanındaki top toplayıcı çocuğa uzattı. Sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Alex için "kalsın mı, gitsin mi?" tartışmalarının yapıldığı bu günlerde, Alex'in bu davranışı birçok soruya cevap verecek nitelikteydi. Kimbilir belki de Alex’in bittiği anın belgesiydi. Bakalım zaman neler gösterecek.