Ledesma’nın "derme - çatma" stadında ve 41 derece sıcaklıkta, beynimizde adeta boza pişiyor, bekliyorduk. Ortega ortada yoktu. Maçın 16.00’da başlaması gerekiyordu, ama saat 17.00’yi geçmişti. Rehberim Crespo’ya nedenini sorup, yanıtı aldığımda, Ortega’nın büyüklüğünü bir kez daha anladım: "Çevre köylerden gelen Ariel fanatikleri telefon açıp, yolda olduklarını bildirdiler. Ortega, onlar stada gelmeden asla sahaya çıkmaz." İşin ilginç olan bir başka yanı da, güneş altında bekleyen binlerce seyirciden çıt çıkmıyordu. Ne bir protesto, ne bir sızlanma.
Ve köylülerin stada gelişiyle, iki saatlik gecikmenin ardından "Büyük Reis", tarlayı andıran sahaya ayak bastı. Yüzlerce çocuk kendisine eşlik ediyor, inanılmaz bir duygusal fırtına esiyordu. Ortega da çok mutluydu. Gülüyor (yüzünde pek rastlayamazsınız), şakalaşıyordu. Kameralara poz verirken, beni yanında istedikten sonra eyalette, şöhretim daha da arttı. Öyle ki, Salta havalimanından Buenos Aires’e uçarken, polisler, görevliler hediye veriyorlar, benimle fotoğraf çektiriyorlar ve aralarında fısıldaşıyorlardı: "İşte, Ortega’nın Türk gazeteci arkadaşı."
Karşılaşmadan sonra randevumu beklerken, beni Ortega müzesine götürdüler. Mütevazı bir salonda; kupalar, fotoğraflar ve sadece River Plate ile Fenerbahçe formaları vardı. Ortega fanatikleri, Ariel’in oynadığı Valencia, Sampdoria ve Parma’nın formalarını müzeye astırmamışlardı. Çünkü bu takımlar Ortega’nın değerini anlayamamışlardı. Bir de, River Plate formasının 10 numaralı arka kısmı ziyaretçilere sergilenirken, Fenerbahçe formasının ön yüzü görülebiliyordu. Müze müdürü nedenini açıkladı: "Bizim için 10 numara kutsaldır. Ama Fenerbahçe’de 10 numarayı Ariel’e vermediniz. Bu nedenle arkasını asmadık. Böylece numarayı sakladık. Sen Fenerbahçe başkanına söyle, 10 numarayı Ortega’ya versin. Hem onun, hem de bizim için bu çok önemli."
Sonra kısa bir araştırma yaptığımda, 10 numarının önemini bir kez daha anladım. Jujuy eyaletinde 10 numara giymek yasaktı. Mahalli liglerden, 2 ve 3. liglere kadar kimse 10 numarayı kullanmıyordu. Çünkü o numara Ortega’nındı.
Aslında Jujuy eyaletiyle Ledesma halkının arası hiç de iyi değil. Bunun sorumlusu da; Ortega’ydı. Fenerbahçeli futbolcu, kasabasında artık yetişip, serpildikten sonra hocaları ve akrabaları kendisini Jujuy eyaletine götürmüşler. Ama Jujuy’daki teknik adamlar, Ortega’yı beğenmemiş, "Bundan futbolcu olmaz" demişler. İşte bu sözler Jujuy - Ledesma ilişkisini tamamen bitirmiş. Halklar bile birbirini sevmiyor. Yıldız futbolcu da, o günleri unutamadığından olsa gerek, şimdi Ledesma’da bir futbol akademisi kurmak için kolları sıvamış, hatta inşaatı bile başlatmış.
Ledesma turum bitmiş, Ortega ile olan randevumun saatini beklemeye koyulmuştum. Saat 13.00 civarında moralimi bozan ve "Acaba kazık mı yedim ?" düşüncesini aklıma sokan açıklamayı duydum. Ortega, Ledesma’dan ayrılmıştı. Moralim sıfıra inmiş, kara kara düşünürken, otelin önüne özel bir araba geldi. Rehber, "Ariel çok acil Jujuy’a gitmek zorunda kaldı. Senden özür diliyor. Ama orada bekliyor, seni hemen yanına götüreceğim" dediğinde, içimi saran sevinci anlatamam. Sözünü tutmuştu. Bir saatlik yolculuk sonrası Jujuy’a vardığımda, beni bekliyordu. "Herşeyi açık açık anlatacağım" dedi ve anlattı.
Onbinlerce kilometre uzaklıkta geçirdiğim üç gün, gerek iklimi, gerek ekonomik kriz nedeniyle yaşanan gariplikleriyle beni yormuştu. Ama Buenos Aires’te dönüş uçağımı beklerken, yaşadıklarım yeniden gözlerimin önünden geçti. Ortega’nın Arjantin için neyi ifade ettiğini bir kez daha anlamıştım. O ülkesinde gerçekten bir ilahtı.
Ortega'nın fakir çocuklar için düzenlediği karşılaşmayı 100’den fazla Arjantinli medya mensubu da izledi. Medya, Ortega’nın takımla birlikte fotoğrafını almak isterken, yıldız oyuncu bana seslendi: "El Turco, haydi gel, birlikte poz verelim." Bir kez daha utanmış, ama yanına gitmekten kendimi alamamıştım. Ertesi gün televizyon ve gazetelerde "Türkiye ve Fenerbahçe"den başka bir yorum görülmüyordu. Arjantin basını, Ortega’yı adım adım izliyor, o da belki milyonlarca dolara yapılmayacak bir propaganda ile Türkiye’yi tanıtıyordu. Hatta Arjantin, çoktan Fenerbahçeli olmuştu bile.
Ledesma'dan ayrılmanın zamanı gelmişti. Kentin ileri gelenleri - ki, çoğu Ortega’nın akrabasıydı - bana ilginç bir öneride bulundular: "Ledesma Mahalli Ligi’nde tescil edilecek bir Fenerbahçe takımı kuralım." Ve eklediler: "Bir Türk gazeteci olarak sen aracı ol, Ledesma Fenerbahçe, ligde mücadele etsin. Hem Arjantin, hem Türkiye, hem de Ariel böylece kalpten bir kez daha bağlansın." Öneri onlardan, iletmek bizden.
Kaynak: Milliyet, "Ortega Cumhuriyeti-3", Mehmet Çiftçi'nin özel röportajı