Yazarlarımızdan İhsan Kocaman, Antalyaspor maçıyla ilgili bir yazı kaleme aldı.
Klasik bir tabir vardır, şişman kadın şarkıyı bitirmeden film bitmiş sayılmaz. Şimdi durum aynen şudur; şişman kadın şarkısını henüz bitirmedi ama şarkıya başladı bile, yani filmin sonu yakındır, bu film kiminle bitecek, jenerik aktığında yönetmen olarak kimin adı akıcak birlikte göreceğiz.
Çanlar kimin için çalıyor? Elbette Aykut Kocaman için çalıyor. Bu çanları kim çalıyordan ziyade kimler çalmasına sebep oluyor derseniz, tabi ki de onun futbolcu topluluğu. 'Kabus' geri döndü ve Kasımpaşa maçından sonra ikinci versiyonu sahneye koydu.Sözlüğe baktım acaba 'ruhsuz' kelimesinin tabiri nedir diye bakın ne çıktı;Ruhsuz: Cansız, güçsüz, etkisiz, miskin. Duygu belirtisi göstermeyen heyecansız. Etkileme gücünden yoksun.Sanırım Antalya maçında ki ilk 11 ve sonradan girenler için tam kullanabileceğimiz tabir, evet itirazınız var bende sizle hemfikirim bu listeden sadece Sow'u çıkarıyorum.Sahada turuncu formalı bir takım vardı. İlk haftalarda ezeli rakibimiz karşısında dağılmıştı. O maç sonrası Aykut hoca'nın 'daha iyi olacağız zaman lazım' cümlesini Antalyaspor kendine şiar edinmiş olacak ki, bizim hocanın istediği takım gibiydi, önde bastı, sakin pas yaptı, hızlı atağa çıktı ve rakibini döndürmedi. Takımları tanımayan birine sorsak ve bir takımın hocası geçen haftalarda böyle demişti sence bu hangi takımdır desek, Antalya takımını gösterirdi.Aykut hoca gitsin mi? Ne büyük paradokstur bu, çözümsüz bir soru gibi. Çünkü sorun onda ise ve futbolcular o var diye bu şekildeyse, yeni bir hoca ile 'uçacak'larsa o zaman bu futbolcuların karakteri konusunda da şüphe duymamız gerekmez mi?O kadar büyük baskı var ki, gol lazımken oyuna Salih giriyor ama Semih en son çare olarak düşünülüyor. Şimdi bu kimin suçu? Bienvenue'yi aldıran kim? Kuyt'ı aldıran kim? Krasic'i aldıran kim? Bu eylemleri sahibini tabiki de eleştireceğiz hemde sonuna kadar.Rakamlar ve takımın formasyonu, şu oynar mı bu oynar mı cümleleri, yedeklerden kim girer sorusu, inanın hepsi boş. Böyle oynadığın müddetçe, yardımlaşmadığın müddetçe, topu çeviremediğin müddetçe, sahanda rakibine baskı kuramadıkça, biz ne yazarsak yazalım, kim gelirse gelsin inanın hepsi boş.Cümlelerin bittiği noktadayım ben. Şok tedavisi gerekir mi yoksa her kötü sonuçtan sonra istifa istemesek mi, bu iki çözüm arasında kalmış durumdayım. Yanlış hatırlamıyorsam, yarıda hoca değiştirdiğimiz 16 sezon sonunda şampiyon olamamışız. Bu durumda bir tarafım gitsin diyor bir tarafım tüm 'eksi'lerine rağmen kalsın.İyi bir hocadan beklentiler;1- elindeki futbolcu topluluğuna bireysel gelişim sağlaması.2- özgüven aşılaması.3- bir düzen ve sistem içinde ileriye doğru adım atması.4- kendi istediği transferleri yapması ve isabet tutturması.5- bütçesinin büyüklüğüne göre futbol oynatabilmesi.Yukarıdaki 5'linin hepsi eksi arkadaşlar. Aslında bu liste bile birçok şeyi anlatıyor. Gerçek liderler kriz anında ortaya çıkar. Takımda bir lider yok ama bakalım teknik ekipten gerçek bir lider çıkacak mı göreceğiz. Bazen herşeyin kötü olacağını bilirsin ama genede koparıp atarsın, işte şimdi tamda o noktadayız. Hollywood spor temalı filmlerde ki 'sihirli' değneği bekliyoruz. Birisi gelecek ve bizi kurtaracak. Eldeki kadroda bu görünmüyor ve ithal bir güce ihtiyacımız var.superFB mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın