Yazarlarımızdan Barlas Ateşli, Beşiktaş derbisini değerlendirdi.

İşte Barlas Ateşli'nin o yazısı;

Evet, yine kötü oynadığımız ancak bireysel kalite ile sonuca gittiğimiz bir mücadele oldu. İsmail Kartal, dün akşam uzun süre sonra belki de en iyi ilk 11'i sahaya sürdü. Ancak, bu sefer de sakatlık belası ideal ilk 11 ile sahada olmamıza izin vermedi, oyun planı bozuldu ve belli bir noktadan sonra doğaçlamaya dönüldü.

İlk 11 ve taktiksel değerlendirmeyi bir kenara bırakırsak, geceye damgasını vuran isim Emenike oldu. Taraftar, tepkisini doğru olmayan bir şekilde gösterdi ve Emenike de doğru olmayan bir reaksiyon ile karşılık verdi. Hatalar zinciri böyle bevam edince Fenerbahçe tarihinin en büyük krizlerinden birisi, 70 milyonun önünde yaşanmiş oldu.

Bu noktada, Emenike'den önce İsmail Kartal'a kızmak gerekiyor. Haftalardır formsuz olan adamı, çocukça bir inat ve "kazanmak" klişesi ile ilk 11'de sahaya sürmek kabul edilemez. Bu yapılan oyuncu kazanmak değil, saçma bir inat oldu artık. İsmail Kartal, "Emenike'yi kazanma" inadı ile "Emenike'yi kaybetmeyi" başardı.

Gelelim Emenike cephesine... Bu taraftar, yeri geldiğinde Guiza'yı bile alkışladı... Otur bir düşün, senin farkın ne? Sen neden protesto ediliyorsun? Neden sana tolerans gösterilmiyor? Hadi bunları da geçtim, Fenerbahçe formasını çıkarmak ne kadar yakışıksız bir protesto şeklidir? Sen, yılda 2.7 milyon avro kazanan profesyonel bir sporcusun. Hiçbir bahane ile hiçbir takımın formasını bu şekilde milyonların önünde aşağılayamazsın. Aşağılarsan da, anında kapının önüne koyarlar adamı ki; koyulmalıdır da... Fenerbahçe yönetiminin artık yapacağı ilk iş Emenike'yi kadro dışı bırakmaktır.

O tribünlerde haftalık harçlığından para arttırarak soğukta titreye titreye maç izleyen öğrenciler var... Senin o protesto ederken çıkardığın formayı bir kez giyebilmek için gözyaşı döken çocuklar var... Senin o çimlerine bastığın Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda attığı golün sevincini tribünlere koşarak kutladığını rüyasında gören insanlar var... Yıllık 2.7 milyon avro alarak, başkalarının hayallerini yaşamanın bir bedeli olmalı. O protestolara katlanacaksın!

Eleştirinin sonu gelmez, bu haftayı Lefter Küçükandonyadis'in şu satırları ile bitirebiliriz; "Ben, Fenerbahçe formasını sırtımda değil, başımda taşıdım. Ben, Fenerbahçe formasını her zaman 'Tanrı uzun ömürler versin' aşkı ve anlayışı içinde giydim..."

Soru ve görüşleriniz için twitter: barlasateslii